19 Mart 2010 Cuma

kim bakar ardına ???

birinin üzüldüğünü görmek nasıl sevindirir insanı, her nekadar onun yüzünden çok üzülmüş olsada bu daha çok yıpratmazmı ???
ardına bakan olmak istemiyorum artık, geçti bitti...

huzurlu olmak istiyorum, çok da zor olmayacak biliyorum. ben ne günleri bıraktım geride ne hüzünleri ne savaşları ama hepsi geride kaldı.

kafamdakiler bekleyin geri geldim ....

6 Mart 2010 Cumartesi

beklenmeyen

bir yurt koridoru, sessiz ama alabildiğine aydınlık, tam ortada bi sandalye üzerinde, biraz acıklı, yaş olmuş 24...

birinden kopamamak sadece biz istemediğimizde olur. biz hazır değilizdir, yada kendimize okadar kızgınızdır ki acı çektirmek isteriz. sanki bir bedel gerekliymiş gibi. ya olmadığında acı yerine kalan boşluk... bitmesi daha çok korkutur adamı acı değil hiç değil. bi süre sonra neyi seçtiğini bile hatırlamazsın nedenler toz olur gider.

derlerki birine vereceğin en büyük ceza onu affetmekmiş.
denedim çoğu kez ama canımı yakmayana kişilere. asıl acıtanları ise... başaramadım henüz.


bugün bir arkadaş(?) hırs ve başarma isteğimi kaybettiğimi söyledi. haklıydıda. ne garip başardım diyebileceğim sadece tıp fakültesine giriş var. iyi de bunun bir çıkışı olmalı. kaldı ki hayat bundan ibaret değil.

hislerime güvenirim. mantık adamı olduğumu düşünebilirsiniz aslında hislerime göre hareket ederim mantığıma uygun bir neden bulamasamda. henüz yanıltmadı beni.

işte bu günden çıkarılan iki kelime. AFFETTİM SENİ ve BAŞARICAM.

3 Mart 2010 Çarşamba

geçen günere....

alışıyorum geç olsada
yana yana katlanır bu yürek
aacılara gem vura vura direniyorum yokluğuna


bu sadecebi sevgiliye değil hayatımın akışına itafen....


çok zaman geçmiş yazmayalı. unuttum mu hayır ama sürüklendim zamanla. kimi zaman mutlu sanırım hep mutlu yoksa yazmazmıydım hüzünlerimi.

anneannem gitti ırmak geldi. yine bizi düşündü yine kızını annemi düşündü. annesinin kızı ya kendinden çok çocuğunu düşündü. en zorunada dayanıp bir yol bulup direniyor insan.

zamanla özenle işliyor insan yolunu buluyor bulmasına ya önemli olanda o diilmi.
güneşim doğdu artık hiç bişey şaşırtamaz beni. büyüdüm...

zor zamanların insanıyım ben zor.

fırsatlar kaçırdım, kızgınım ama en çok kendime güvenmedim ya yine bel bağladım ya başkasına sonunda bensiz devam etti ya boş ver bunuda gördüm. büyüdüm...

hayat... birini hayatına dahil ediyorsun bi anda baş köşeye oturuyor, mutlu, mutlusun. sonra en ufak şeyde kızıyorsun yerle bir oluyor tüm düzen ama geçmişe bakıp bekliyorsun sonra anlıyorsun aslında baş köşede sen varsın ve istediğin insanlar sadece çevrende okadar. mutlusun , onlar gibi. çünkü olması gereken bu.

hala geleceğim insan ilişkilerinin gerisinde bir yerlerde eksik olduğumu düşündüm ve tamamlıyorum kendimi. evet büyüdüm...

23 Ocak 2010 Cumartesi

death proof

ilklerin günü güzel bir gün daha geçti.
ilk kez tüm yorgunluğuma rağmen uyumak istededim. ilk kez sabah kalktığımda süpriz kar yağışıyla uyandım. günlerdir beklediğim gibi. ilk kez arkadaşım geldi ve ben soğuğa rağmen dışarı çıktım. ilk kez saatlerce kar altında üşümeyi umursamadan yürüdüm. ilk kez pano da sıcak şarap içtim. ilk kez kendimi aptal yerine düşürdüm ama özür dilerim demekten çekinmedim. ilk kez zayıftım ama zayıflığımdan utanmadım.


geçmişi andım yine bugünle karışık. üzüldüm bi an neleri es geçmişim. ama hürayın dediği gibi geçmişim beni tanımıyor. sadece dış görünüşüme göre sınıflıyor. bugün hiç yapmadığım bişey yapıp geçmişime ben yorgunum dedim ama o bana ses vermedi.

düşündüm.

yazmaya ilk balkadığımda hüzünler sıkıntılar burda kalıcak dedim, yazıcam ve ruhumu temizliycem.

yeni başlangıçlar için dilek diledim bunlar gerçekleşiceğini kanıtlamaz mı ?? olsun ben kanmak istiiyorum. malum söylenilen kadar SAFIM

22 Ocak 2010 Cuma

kul kurar kader gülermiş

saat gecenin 3 ü umrumda değil. geçmişi andım bugün yaşadım mutlu ve mutsuz günlerimi zaman akmış ne çıkar.

kafa bi dünya, boşvermişliğin dibi. değişmiyor insan davraışı öğrenilmiş bilgi malum.yarını düşünsem karamsar olurum dünü düşünsem üzülürüm değişmiyor hiçbir şey.
şu an yazıyorum evet sadece yanlış insana sevdim seni ey yanlış insan güvenmek istedim bende gülmek istedim hesapsızca dememek için. ne garip şimdi dememiş mi oldum.

karmaşığım çüzülmek istemiyorum.ağlasam rahatlar mıyım bitermi herşey? yine kendim olur muyum?

insan nasıl alkolik olur anlıyorum gerçi nasıl intihar eder onu bile anlamışken saçma oldu bu söz. beni bana bıraksanız dağılırım bi tarafımdan tutun desem elinizde kalırım. zor çok zor.

halbuki 3 güzel film ve efes dark kajunla enfes bie geceyi selamlarken fazla karamsar oldu bu giriş. pencereden sızan duman da yetmedi. yine dinlemek....
rolüm değişmedi. boşa kürek çekiyorum ben neysem oyum. NEYSEM O!!!!

12 Ocak 2010 Salı

let's do it

deli bir yorguluk var üstümde ama buna rağmen çok ihmal ettiğimi düşündüm ve yazmalıyım dedi içimdeki ses. bedeninm beni taşımıyor göz kapaklarım isyanın eşiğinde.
üzerimdeki ölü toprağının bi kısmını atabildim sonunda. iyiyim daha iyiyim. eksiğimi buldum ders çalışmak. o da olucak tabiki biliyorum. ama önce radikal kararlar alma zamanı. önce televizyon çıkıcak odamdan dizilere çok kaptırdım yine. bir alışveriş çılgınlığıda kendime getirebilirdi tabi... neyse. o da rafa kaldırıldı. şimdi sadece ırmkak doğana kadar ve doğduktan sonra var sadece. eh teyze olmanın ağırlığı artık kafama dank etmesini sağlar sanırsam. zaten sıfırı tükettim kimi kandırıyorsam. yeni senede sıkı bir maliye planı gerek bana. para biriktirmeliyim acilen. bir süre gezmeye ara veriyorum. bu mutlu etmiycek zaten beni. kitap okumalı en yakın zamanda beynim yine düşünmeyi bıraktı gözlüğü taktı ve tek yolda ilerliyor ne garip. meğer ne çok seviyormuş bi türlü değiştiremedim bu huyunu.
2010 değişimi simgeliyo bende ya kalbideki kişilerde değişti. bazıları ise hiç çıkmamak üzere yerleşti. artık kemikleşme zamanı güvenmeden yaşanmıyor.

yine staja bi haber gidicem ve hala tanrım ben nezaman doktor olmayı başarıcam sözü yankılanıyor. bir yerde bir şeyleri kaçırdım ama bir türlü bulamadım.

30 Aralık 2009 Çarşamba

incelikler yüzünden

yeni başlangıçlar için hep bir şansımız var. herzaman eninde sonunda yılbaşına gelince insan kendini sıfırlamış gibi hafif hissederek giriyor yeni seneye. uygulanmasına gerek yok kararların. kimse yapmadın diye bu şansı elinden de almayacak.daha büyük hediye olur mu? karşılıksız çek misali...

tüm bir senenin anlizini yapamayacak kadar yorgunum. eminim kızlarla kutlama yaparken zaten yeni senenin gelişini bile anlamayacağım. kararlar almaktan ve uygulayamamaktan sıkıldım. sadece benim için kurallar var şu saattlen sonra. değişmez altın kurallar. birazgeçmişe dönüş aslında benimkisi. hak edene hak ettiği kadar sevgi verme.

ikili ilişkilerde kendimi suçlamaktan bıktım usandım. artık ben önemliyim eğrisiyle doğrusuyla. kimseyi değiştiremem olur diye kendimi kandıramam. lütfen beni değiştirmeye çalışmasınlar artık.

kıskandım mı hayır. sadece içimde derinde bir sızı artık. keşke yok asla, ama neden ne gerek var sorusu kulaklarımda. neyse uzadı bu konu. yeniyle birlikte bir sünger çekmeli olanlara affetmeli ve geçmeli. hoşçakal....

beklentim çok en çokta mutluluk yönünden. mutlu olmamak için hiçbir nedenim yok. eksiklere yanmak mutsuzluk olmamalı. olsa olsa derin bir özlem. olması gereken zamanla olur zaten.

yeni yıl zihnimi temizle lütfen. en çok ihtiyaç duyduğum bu. tüm sevdiklerim yanımda kalbimde olacak. hak edelenler hak ettiklerim hep benimle ötesi yok. şimdide bardağın dolu tarafından bakmaya çalışalım bakalım. kimbilir belkide aradığım herşeye zaten sahibimdir...,


herkese mutlu yıllar. çünkü hak ediyorsunuz. var mı ötesi?